KÖKSÜZLÜK

Yüzde sıfır virgül sıfır bilmem kaç oy ile köksüz bir hâle düşünlere dair düşüncelerimiz…
Köksüzlük ne kadar fena şeydir… Çalı çırpı, dal parçası,odun yahut bilumum kereste parçası gibi…
Gölgesiz, meyvesiz, yapraksız, cansız bir hâlde başkalarının ocağına ateş, tabanına tahta, hanesine çatı olmak gibi…
Ne kadar fena değil mi?
Bir kere kökünden, gövdesinden, dalından ayrılmış isen yanmaya, kül olup yok olmaya mecbursun… Hem de bir daha hiç anılmamak üzere…
Köksüz bir hâlde kimsenin derdine deva olamazsın. Bu köksüzlükle vatan için, millet için saadet ve gelecek vaat edemezsin… Yüzde sıfır virgül sıfır bilmem kaç teveccühe (!) mazhar olarak elde edeceğiniz makam sizi yeniden yeşertmeye yetmez… Demirden oklara çürük bir ip’le bağlandınız. Böyle sağlamdayız sanmayın. Çürümeyeceğinizi hiç sanmayın! Milletin attığı ok, ürküttüğü kurbağaya değer vallahi değer… Yarın öbür gün kopacak vaveylâ…
Gelecekle değil, geçmişle övünüp kerameti de kendinizden menkul saymaya devam edersiniz, belki de bu hayal ile şahsi deva bulursunuz… Saadetiniz geçmiştedir sizin…
Kök çok önemli çok… Matematikte sıfır kadar önemlidir. Sıfır olmadan 9’dan sonra 10 yazamazsın ya… sıfır sağda yer alınca başka , solda yer alırsa başka değeri vardır tıpkı kök de öyledir işte…
Toprak seninse kökler de senin olur… Yerde kökü olmayanın gökte gövdesi, dalı, meyvesi yaprağı olmaz…
Hırsınız, nefsiniz sizi mahvederken ne kadar da zavallı hâldesiniz…
Ya geçmişte yanlış yerdeydiniz yahut bugün… Ya geçmişte inanmadığınız şeyleri söylediniz bulunduğunuz makamlarda ya da şimdi söyledikleriniz doğru değil…
Kök önemli… Çınarlar bir kere dikilir ve aynı toprağa vefa ile asırlar boyunca bağlı kalır. Dökülen çınar yaprağından yeni bir çınar olmaz. Söğüt dalı gibi düştüğün yerde yeşersen de ömrün kısa olur…Yani ne kereste olur senden ne de odun… Ocakta, fırında tüter durursun ekmeği aşı pişirmeye hayrın olmaz… Söğüt dalına çınar yaprağı yapıştırmakla o asla çınar olmaz… Olmaz! Tabiata aykırı…
Hırsınız kökünüzü kurutuyor…
Bir yandan da çok şükür ki orman kendini temizliyor diyoruz.
Bizim Ergenekon kervanımıza yol gösteren bozkurt değilseniz, Selçuklu’nun çift başlı kartalı değilseniz; bizim Yesevi’mizin, Mevlânâ’mızın, Yunus’umuzun, Hacı Bektaş’ımızın izinde değilseniz, Osman Bey’den Sultan Fatih’e, Yavuz’dan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e, Başbuğ’a, millî görüşün liderine vefanız yoksa bizden ırak cehenneme yakın olun.
Siz Azerbaycan’dan, Büyük Türkistan coğrafyasından yana değilseniz; Suriye’den, Libya’dan çekilip teröristleri affedeceğim, millî projelere dokunacağım diyorsanız size güçlü ve gür sesiyle “Hadi ordan!” diyecek çelik bir irade vardır.
Bizim ormanın ağacı, bizim ağacın meyvesi yaprağı, bizim bahçenin gülü çiçeği, bizim bağın gülü bülbülü, bizim tarlanın ekini, bizim dağın karı, bizim ırmağın suyu, bizim denizin tuzu, bizim göklerin ayı, yıldızı, güneşi; bizim gönlümüzün sultanı, bizim bağlamamızın telleri, bizim sazımızın nağmesi değilseniz sizinle işimiz olmaz… Davul sizde çomak başkasında ise vay hâlinize. Beter olun!!!
Başka tarlanın kargaları oldunuz ya bundan sonra ancak kılavuz olursunuz en iyisinden…
Türk milletinin menfaatlerini koruyan, dik duruşuyla aziz milletimizin iradesini doğru hedefler için
temsil eden, kökü binlerce asır öncelere dayanan çalışkan ve başarılı Türk evlatlarına güveniyoruz. Fikir ve siyaset dünyamızın ahlaklı, erdemli, vicdanlı, iz’anlı, merhametli, şefkatli, dürüst, çalışkan, azimli, milliyetçi yiğit erlerine başarılar diliyoruz.
Köksüzlere ise hüsran hep hüsran ve sonunda yer ile yeksân… Vesselam!
Tanrı Dağları’ndan
08.04.2023
Muhittin Gümüş